Bu projenin amacı, bir özel alan derlemi [‘Türk Çocuk Yazını Derlemi (TÇYD)] oluşturmak ve oluşturulan bu derlem üzerinden ‘Türk Çocuk Yazını’nda dil öğretimi açısından öncelikli söz varlığını, çocuk yazının eserlerinin okunabilirlik ve yaşa uygunluk düzeylerini; çocuk yazını türlerinin sözcüksel çeşitlilik ve sözcüksel alan örüntülerini; biçimbirimsel, sözcükbirimsel ve sözdizimsel niteliklerini ve ayrıca çocuk yazını eserlerinin iç ve dış yapısal ögelerini belirlemektir.
Bu amaçlar çercevesinde var olan çocuk yazınımız üzerinde aşağıdaki araştırma sorularına cevap aranacaktır:
Yukarıda sıralanan araştırma soruları çerçevesinde, ‘Türk Çocuk Yazını’nın söz varlığı dil öğretimi açısından öncelikleri bakımından ele alınacaktır. Bu anlamda yazın türleri arasında söz varlığı önceliklerinin ne derece farklılaştığı ya da aynılaştığı belirlenebilecektir. Ayrıca Türkçenin öğretiminde referans derlemlerle (http://turkcederlem.mersin.edu.tr), (http://derlem.mersin.edu.tr), (http://filler.mersin.edu.tr) karşılaştırıldığında ‘Türk Çocuk Yazını’nın genel dilden ne derece farklılaştığı ya da aynılaştığı belirlenebilecek ve araştırmacıların ilgisine sunulacaktır.
Bugün Türk Çocuk Yazını ürünlerinin kapsamlı olarak okunabilirlik düzeylerinin belirlenmesi Türkçe için henüz yapılabilmiş çalışmalardan değildir. Bir çocuk yazını eserinin okunabilirlik ölçütü aynı zamanda yaşa uygunluğununun belirlenmesinde temel ölçüttür. Bilimsel ölçütlere göre, hangi yaş döneminde hangi eserlerin okunacağı bugün batıda yapılan çalışmalarda karşımıza çıkmaktadır. Ancak aynı belirlemelerin ülkemizde yapıldığı söylenemez. Bu çerçevede var olan okunabilirlik nitelikleriyle yaşa uygunluğun belirlenmesi ve yaşa uygun olarak belirlenen nitelikli eserlerle çocukların karşılaşması onların okur-yazar bireyler olarak yetişmelerinde önemli bir adımı oluşturmaktadır. Proje bu anlamda da literatüre katkı sağlayacaktır.
Türk Çocuk Yazını türlerinin sahip oldukları sözcüksel çeşitlilik ve sözcüksel alan örüntülerinin belirlenmesi, var olanlardan yola çıkılarak çocuk yazını metinlerinde kullanılmak üzere sözcüksel alan ve ilişkisel sözcük listelerinin ortaya koyulması anlamında önemlidir. Örneğin destan ile efsane ya da öykünün sözcüksel çeşitlilik ve sözcüksel alanlarının belirlenmesi, bu türlerde sözcüksel çeşitlilik ve sözcüksel alanların ne olduğunun yanında nasıl olması gerektiğine dair de bilgiler sunabilmektedir. Sözcüksel çeşitlilik ve sözcüksel alan üzerinde en bilindik uygulamaların başında birlikte kullanım (co-occurance) ve eşdizimlilik (collocation) gelmektedir. Bunun yanı sıra çalışmayla aynı kavram alanına ait söz varlığı dökümlerinin de yapılacak olması örneğin ‘kahramanlık’ kavramı ve bunun örüntüsü ya da ‘çevre kirliliği’ ve bunun örüntüsü ana dili öğrenicilerine yönelik metin oluşturma süreçlerinde ‘öneri listeleri’ olarak bilimsel yöntemlerle oluşturulma olanağını araştırmacı ve uygulayıcılara sunabilecektir.
Bugüne kadar genel dilin aksine ‘Türk Çocuk Yazını’ üzerine biçimbirimsel, sözcükbirimsel ve sözdizimsel incelemelerin sınırlı olduğu gözlemlenir. Biçimbirimsel, sözcükbirimsel ve sözdizimsel anlamda çocuk yazınımızın sergilediği görünümler bu çalışmayla ortaya koyulacaktır. Bu anlamda da çalışmanın özgün değeri daha da artmaktadır.
Yine çocuk yazınının iç ve dış yapısal nitelikleri bugüne kadar bütüncül olarak araştırma konusu yapılmamıştır. Örneğin dış metinsel ögelerden [biçimsel nitelikler (baskı niteliği, cilt niteliği, kapak), görsellerin nitelikleri (görsel sayısı, görsel türü, görselin metinsel niteliği, içerik-görsel uyumu, görsel-yazı düzeni), görsellerin hazırlanması (grafik tasarımcı), satır nitelikleri (sayfa satır sayısı, satır uzunluğu) vb.] değerlendirileceğinden Türk Çocuk Yazını’nın bir topografyası oluşturulmuş ve standartlarının belirlenmesine katkı sağlanacaktır. Bu çalışma ile çocuk yazınının iç ve dış yapısal niteliklerinin belirlenmesi başlı başına bir araştırma konusu olarak özgün bir nitelikle karşımıza çıkmaktadır.
Tüm bunların sonucunda ‘Türk Çocuk Yazını Derlemi’ aracılığıyla çocuk yazını eserlerimizin dil öğretimi açısından öncelikli söz varlığı, okunabilirlik düzeyleri, yaşa uygunluk düzeyleri, sözcüksel çeşitlilik ve sözcüksel alan örüntüleri; sözcükbirimsel, sözdizimsel nitelikleri ile iç ve dış yapısal ögeleri bütüncül olarak değerlendirilmiş olacaktır. Ayrıca geliştirilen test araçları ile var olan çocuk yazınımız üzerine bütüncül olarak biçimbirimsel, sözcükbirimsel ve sözdizimsel belirlemeler çerçevesinde yapılan çözümlemeler çocuk yazınımızın okunabilirlik çerçevesinde metinlerinin yaşa uygunluğunun belirlenmesinde önemli çıkarımlar yapılmasına katkı sağlayacaktır.